12 Aralık 2012 Çarşamba

Koşu sakatlıkları - Kronik Kompartman Sendromu

Kronik Kompartman Sendromu


Bu sakatlıkların en ilginç olanı... Özellikle sürekli topuklu ayakkabı giyen bayanlarda ve uzun süredir hiç spor faaliyeti yapmamış erkeklerde olabiliyor. Bir de koşu kaynaklı olmayan sebepler var. Kaza, çarpma gibi... Vücudun her yerinde olabiliyor ama en çok alt bacak kaslarında oluyor (Calf) Özellikle koşucularda burada oluyor.

Belirtisi: Koşmaya başlarken hiç bir acı yokken 15-20 dk sonra hızla artan yaygın bir acı... Koşmaya engel olacak kadar şiddetli olan acı durduktan veya yürümeye geçtikten 5-7 dk sonra yok oluyor... Tekrar koşunca aynı döngü başlıyor.

Özetle:

Kaslarımız zarın içinde... Resimde görüldüğü gibi kasları kemiğe bağlayan tendonlar sonrasında zar formunda kası sararak ilerliyor ve öbür uçta aynı bu taraf gibi tendonlaşarak kemiğe tutunmasını sağlıyorlar. İşte buna kompartman deniyor. Calf denen alt bacak kasında 4 kompartman var.

 
 
Uzun süre topuklu ayakkabı giyen bayanlarda bu kas ve tendonları kısalmış olup esnekliğini iyice kaybetmiş oluyor. Normal şartlarda spor sayesinde büyüyen kasları saran zar da genişleyerek kasın rahat hareket etmesine engel olmaz. Ancak esnekliğini yitirmiş bir zar genişleyemez ve büyümüş kasın sıkışmasına neden olur. Özellikle faaliyet anında hızla büyüyen kas içinde bulunduğu kompartmana sığmayarak sıkışıyor iç basıncı artıyor. Yeterince oksijenlenemeyen kas sıkışmanın etkisiyle kanamaya başlıyor ve aniden artan acı hissedilmeye... Durduğunuzda küçülen kastaki basınç azalıyor ve ağrı da yok oluyor...


Tabi beton zeminde bir de yanlış formda koşuyorsak kas içi basınçtan kaynaklanan kanama daha da artıyor.
 
Bu tespit etmek için basınç ölçer iğne ile koşmadan önceki ve sonraki kas içi basınç ölçülüyor. Tabi Türkiye'de bulabilirseniz... Çoğu ortopedist suratınıza öyle bakıyor sorunca...
 

Aşağıdaki görselde normal bir kas ile problemli kas arasındaki egzersize bağlı basınç artışındaki değişim görülebilir. Dikkat ederseniz 0 noktasında yani egzersiz bittikten sonra basınç hızla düşüyor ve yaklaşık 5-7dk sonra 30mmHg olan normal basınç aralığına dönüyor.

Tedavisi: Koşmaya ara vermek tavsiye edilir. Ama bu rahatsızlıkta koşmaya ara vermek gerçekten şart. Bu sefer tavsiye yanlışlıkla doğru :-) Bu sırada bisiklet, eliptik ve germe çalışmaları ile kasın biraz küçülmesi sağlanıp, kompartmanın esnekliğini kazanması sağlanmaya çalışılır. Eğer başarılı olmaz ise basit bir operasyon ile zarda kesik açılarak sıkışma ve basınç artışı engellenir.

Doğru formda koşarak kanama riski azaltılabilir.

Not: Benim Doktor olmadığımı unutmamak lazım. Burada eksik, yanlış bilgi veriyor olabilirim. Ben sadece bireysel tecrübelerimi aktarıyorum. Uzman bir doktora danışmanızı tavsiye ederim.
 
 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder